18 Kasım 2012 Pazar

1.İstanbul Tasarım Bienali


Karaköy'de yürüyüşe çıkıp İstanbul Tasarım Bienali'ne uğramamak olmazdı. Aslında hep kafamın bir köşesindeydi kısmet bugüneymiş eh bir pazarı değerlendirmenin en güzel şekli de budur heralde. 

1.İstanbul Tasarım Bienali 3 farklı temadan oluşuyor. Kusurluluk, Musibet ve Adhokrasi. Aynı zamanda 3 farklı mekanda gerçekleşiyor. İstanbul Modern'deki bölümü Musibet. Ben de onu gördüm. Musibet başlıklı bu bölümde kentsel dönüşüm konu edilmiş. Şahsen benim de okulum Beyoğlu'nda olduğu için son zamanlarda dikkatimi çekmişti. Yoğun olarak Talimhane, Galata ve Taksim'de hissedilen bu projeler, incelenmiş, bölgenin mimari yapısı, tarihi incelenmiş ardından da bu kentsel dönüşüm projesinin sırasıyla basında ve bölge halkında yarattığı etki. Yitirilen değerler ve aslında büyük şehir, metropol kavramının genel değerlendirmesi.





Bu kapsamda yapılan Ebru Salah'ın "İstanbul: Kentsel Kılık" başlıklı, tasarım elbisenin sergilendiği projeden bir kaç görüntü...
Elbise İstanbul'la özleşteştirilen tekniklerle yapılmış, İstanbul'u anlatıyor.




Bugün çok yorgun olduğum için İstanbul Modern'in çok yakınındaki Özel Galata Rum İlköğretim Okulu'ndaki bienale devam edemedim ama onu da 12 aralığa kadar ziyaret ederim diye düşünüyorum. Sizin de 12 aralığa kadar ziyaret etmeyi unutmayın!
Daha nicelerinee :)



17 Kasım 2012 Cumartesi

Kenzo İlkbahar/Yaz 2013


  Designers KENZO Ready to Wear Paris Spring Summer 2013



Kenzo ilkbahar/yaz koleksiyonuna aşık olmuş bulunuyorum. Koleksiyon vahşi ormanlardan ilham alınarak tasarlanmış. Rengarenk leopar baskıları, yılanlar, safari havası... Koleksiyon için Carol Lim ve Humberto Leon Tayland ormanlarına seyahatte bulunmuşlar. Sizinle hem bu videoyu paylaşmak hem de az bilgi sahibi olduğumuz Kenzo markasıyla ilgili kısa bilgi vermek istedim nitekim çok ilgimi çekti.

I am officialy in love with Kenzo S/S collection. The collection designed inspired by jungle. Colorful leopard prints, sneaks, safari... For this collection Carol Lim and Homberto Leon went to jungles in Thailand. I wanted to share this video and talk a bit about this brand.

Kenzo Takada, 1939 yılında Japonya'da doğmuş, öncelikle ailesinin isteği üzerine edebiyat bölümünü okurken daha sonra Bunka Fashion College'da moda eğitimi almış. 1964'te Paris'e taşınmış ve 1970'de Galerie Vivienne'de ilk "Jungle Jap" adlı ilk butiğini açmış. Aşağıda onun 1970'de butiği ilk açtığındaki bir 
fotoğrafı:

Kenzo Takada, borned in 1939 at Japan, first he studied literature than he went to Bunka Fashion College. He moved to Paris in 1964 and he opened his first boutique named "Jungle Jap". A photo of him from 1970:


   Kenzo geniş tulumları, renkli patchwork tasarımları, kimono tarzı parçalarıyla ilgiyi üstüne çekmiş. İlk moda defilesi küçük bir dükkanda, ikincisindeyse galerinin 176 metrelik çarşısı podyum olarak kullanılmış. 1983'te ilk erkek koleksiyonunu 1988'de ilk parfumü "Parfum d'éte"yi çıkarmış.

   Kenzo drew attention with his big overalls, colorful patchworks, kimono-style pieces. His first fashion show was in a small shop, the second one the 176 metre galerie was used as a catwalk. In 1983 he launches his first male collection and in 1988 his first parfume "Parfum d'éte"




    1999 yılında emekliliğini ilan eder ve asistanına bırakır.
    1999 his announces his retire and leave it to his assistant.
   
    2003 yılında Antenio Marras kreatif direktör olarak markaya gelir.
    2003 Antenio Marras joins as creative director.
 
    2005 yılında Kenzo farklı bir alana yönelir. masa örtüsü ve  ev eşyaları tasarımı yapmaya başlar ve Gokan Kobo'yu kurar.
    2005 Kenzo decides to do something else than fashion and he launches Gokan Kobo, a company for tablecloth and furniture
 
    2011 yılında Antenio Marras'ın yerine Humberto Leon ve Carol Lim geçer.
    2011 Antenio Marras replaces with Humberto Leon and Carol Lim.

2013 İlbahar/Yaz koleksiyonunun tümünü buradan inceleyebilirsiniz:
You can see the whole collection in here:
http://www.kenzo.com/en/collection/women/spring-summer-2013

9 Kasım 2012 Cuma

Avant-première: le film Noël du parfum La Petite Robe Noire de Guerlain



Fransız markası Guerlain'in yeni çıkarttığı parfümü "Le Petite Robe Noir"ın Noel temalı reklam filmini çook beğendim. Anlamı "minik siyah elbise" olan parfümün tıpkı minik siyah elbise gibi her kadının kullanabiliceği bir parfüm olduğu iddia ediliyor. Kokusunu sever misiniz bilmem ama tanıtımı çok şeker :)

French label Guerlain's new parfume "Le Petite Robe Noir"s presentation video which theme is Christmas, I liked it very much. The meaning is "the little black dress", they say, this parfume is like a little black dress and it matches with anywomen. I don't know if you'll like the smell but the presentation video is cute :)

5 Kasım 2012 Pazartesi

Biraz ilham için...

For some inspiration...




















Daha fazla ilham için tumblr sayfama beklerim... http://inspirationforcreation.tumblr.com/
For some more inspiration my tumblr... http://inspirationforcreation.tumblr.com/

Maison Martin Margiela - H&M

  

 H&M'in en son iş birliği Anna Della Russo'yla renkli bir koleksiyon olmuştu, şimdikiyle daha sade, daha füturistik çizgilere sahip Maison Martin Margiela. Kıyafetlerde genelde siyah, lacivert ve beyaz ağırlıklı bir sonbahar koleksiyonu, aksesuarlarda ve ayakkabılar da kırmızı, pembe, bordo gibi renkler de kullanılmış. Genel olarak kullanışlı parçalar ve avant-garde bir havaya sahip.
















15 kasımda İstinye Park şubesinde satışa sunulucak koleksiyonla ilgili daha fazla görsel ve fiyatları bu adreste bulabilirsiniz. http://www.vogue.co.uk/news/2012/10/17/margiela-h-and-m-collection-pictures-revealed/gallery/1
  Eğer bir gün önceden gerçekleşecek alışveriş partisine katılıp herkesten önce sevdiğiniz parçalara kavuşmak isterseniz Vogue Türkiye sayfasındaki soruya ilk cevap veren 500 kişiden biri olmanızı dilerim! Keyifli alışverişler dilerim! Daha bunun gibi bir çok büyük markayla H&M iş birlikleri dileğiyle! http://www.vogue.com.tr/kazan/maison-martin-margiela-with-hm

4 Kasım 2012 Pazar

El Bakımı

    Tüm gün her işinizin peşinden koşan ellerinizi düşünmeden geçmek haksızlık olur. Çoğu kimsenin göz ardı ettiği el bakımı öyle geçiştirilecek bir şey değil onların da tıpkı saçlarınız ve sizin gibi bakıma ihtiyacı var! Şimdi elleri şımartma zamanı!

   Aslında insanlar zannettiğinizden çok daha fazla ellerinize dikkat ediyor. Siz farketmeseniz de yamuk yumuk kesilmiş tırnaklar ve kuru eller zannettiğinizden fazla itici durur. Bu yüzdeen ben de size bir kaç öneride bulunmak isterdiim...

   It's unfair to forget your hands, chasing after your every job, all day long. Most of the people doesn't care about their hands enought but they also need attention just like your hairs. Now it's time to indulge your hands! Actually, other people pay attention to your hands more than you think. Crooked nails, dry hands is repellent, usually more than you think it is. So I have a few suggestions for you..


  Öncelikle tırnakları kesmeyi ihmal etmiyoruz. Ben kısa kesmeyi tercih ediyorum daha temiz ve özenli duruyor.  Çok yuvarlak kesmeye çalışmamanızı öneririm çünkü ayarını kaçırırsanız cadı tırnaklarını andırabilir o da oje sürdüğünüzde hoş durmaz.

   First of all don't neglect to cut your nails, I prefer short which looks more clean and attentive. Don't try to cut too circular it may remind of whitchs, which is not cool when you put nail polish.



   İkinci olarak tırnakları güçlendiriyoruz, artık neredeyse bu kalem şeklindeki güçlendiricilerden her yerde var, tırnaklarınıza güç kazandırarak neredeyse hiç kırılmamalarını sağlıyorlar aynı zamanda parlaklık veriyorlar üstelik çok da pratik.
   Secondly we strengthen our nails, you can find this pens almost everywhere now. They stregthen your nails and polish. Your nail almost never broke and these are so practical!


  Günlük kullanmanız için çantanıza da atabileceğiniz bir krem kullanmanızı öneririm. Ben uzun zamandır Watsons'dan bu losyonu kullanıyorum hem de tırnaklara da çok iyi geliyor ve yağlı olmadığı için elinizde kalmıyor, hemen emiliyor.
  For everyday I suggest a cream that you can put it to your purse. I use this Watsons lotion now for a long time, it's good for your nails and your hand. An it's easy to absorb for your hands.


Bunun yanı sıra Nivea'nın klasik el ve vücut kremi yıllardır ellere en iyi gelen kremlerden, hiç değişmez. Ellerinize ihtiyacınız olan nemi verir, onarır ve mükemmel bir yumuşaklık kazandırır. Emilimi biraz zordur ama tam bakım yapar. Özellikle elleriniz benim gibi çabuk kuruyorsa vazgeçilmezdir.

   As well as Nivea's classic hand and body cream this one is the best for years, it doesn't changes. İt gives the moisture and cure that your hands need and the perfect softness. It's a bit hard to absorb but gives everything for your hands. If your hands are also dry like mines than it's indispencible! 


   Eğer değişik aromalarla kendinizi biraz daha şımartmak isterseniiz...Body Shop'da hem harika kokular hem de cilt bakımınızı yapan yüzlerce ürün bulabilirsiniz, ben daha önce Body Shop'un cocoutlı kremini de kullanmıştım ama Watsons'da bulduğum bu kremin kokusu daha yoğun. Bir başka mükemmel kokular bulabileceğiniz yer de Bath & Body Works. Parfümlerine de göz atmanız önerilir... Ferahlatıcı etkili, vücuttaki yanık ve kurumaya karşı jel de kullanabilirsiniz. Ben de bu organik Aleo Vera jeli Watsons'dan almıştım. Bu ürünler tüm cildiniz için uygundur.

   If you would like to indulge yourself with diffirent aromas...In Body Shop you can find so many amazing aromatic cream, before I used coconat aromatic cream from Body Shop but this one I bought from Watsons  smells better. Another place to find some amazing creams is Bath & Body Works. It's strongly recommended to check their parfums. You can also use a refreshing gel to calm and cool your skin. This one I found at Watsons is an organic aleo vera gel. All this are both for hands and body.


  Son olarak ben çantamda pürel taşımayı sevmem, onun yerine daha eğlenceli bir şey tercih ediyorum, böylece çevrenizdeki insanlar da çantanızda temizlik jeli taşıdığınıza değil ne kadar tatlı görünüp ne kadar güzel  koktuğuna daha çok odaklanır ;) Siz de benim gibi elleriniz temiz olmadığında rahatsız oluyorsanız Body Shop'tan bu minik tatlı el jellerinden alabilirsiniz.

  Umarım yeterince yararlı olabilmişimdir. Bunları uygularsanız hem manikür-pedikür ihtiyacınız minimuma iner hem de herkesin hayran kaldığı yumuşacık, bakımlı ellere sahip olabilirsiniiz :)

  Finally I don't like to take purel with my purse, I prefer something more fun so that the people around you can focus the smell of the gel and this cute form. If you're also not comfortable with dirty hands you can find these at Body Shop.
    
    I hope this all was usefull. If you do all these your manicure-pedicure need will be minimum and you can have beautiful soft hands that everybody admires.

3 Kasım 2012 Cumartesi

FRİENDS

    Dizi izlemek hobim ve tutkumdur. Yeni veya eski. Diziler hayatın akışından çıkarır insanı, gerçekten iyi bir diziden ayrılmak iyi bir arkadaştan ayrılmak gibidir. İşte bir klasik "Friends"den de ayrılmak benim için öyle zor oldu. Tam on sezondan oluşan dizi 1994(ben henüz yoktum bile)'de çekime başlanıp tam 10 yıl 2004'e kadar sürmüş. İnanın bana çok dizi izledim ve Friends şüphesiz en iyiler listemde. Dün akşam izlemeyi bitirdim, çok hüzünlüydü, daha sonra tekrar başlayacağım çünkü gerçekten insanın tekrar ve tekrar izlemek istediği bir dizi hatta biliyorum ki bir 5-6 yıl sonra tekrar izliyeceğim. Size de şiddetle önerilir. Özellikle romantik komedi sevenlere duyurulur!


   Dizide New York'ta yaşayan 6 arkadaş anlatılıyor, nasıl arkadaş oldukları, hayatlarına çeki düzen verme çabaları, nasıl olgunlaştıkları, neler deneyimledikleri...Bazıları evleniyor belki birden çok... Bu 6 arkadaşın da geçmişlerinden bağlatınları var kimi aynı okuldan mezun olmuş, ikisi de aslında kardeş. Diziyi bu kadar özel kılan da bu karakterler zaten, hiçbir zaman sıkmayan, eskimeyen çok orjinal karakterler. Hayatınızda asla unutamayacağınız.

Monica Geller - Courteney Cox


  Monica Geller karakterini Courteney Cox canlandırıyor. Aslında Monica rolü önce Jennifer Aniston'a teklif edilmiş kendisi de Rachel'ı canlandırıcakmış ama Courteney Cox'a Monica çok daha iyi uymuş, karaktere mimikleriyle kanlı canlı duruşuyla can veriyor. Monica, lisede çok şişman ve kendine güveni olmayan bir kız, en yakın arkadaşı da lisenin o zamanki göz bebeği Rachel, aynı zamanda Ross'un küçük kardeşi. Annesi ve babası hep Ross'a ilgi  çok daha fazla gösteriyor hatta Monica'ya evlatları gibi bile davranmıyorlar ama Monica çok güçlü, hırslı ve aklına koyduğunu yapan biri. Aynı zamanda güzel ve bekar.

Rachel Green - Jennifer Aniston


      Rachel, dizinin ilk bölümünde kendi düğününden kaçıp şehirde tek tanıdığı olan Monica'ya geliyor. Rachel  zengin bir ailede bir eli yağda bir eli balda büyümüş, tıpkı diğer iki kız kardeşi gibi. Hayatta gerçekten kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmek istiyor ve böylece Monica'yla yaşamaya başlıyor. Rachel, Jennifer Aniston'ın yıldızının parladığı karakter.

Phoebe Buffay - Lisa Kudrow



   Phoebe dizideki en renkli karakterlerden, başına buyruk, alışıla gelene örtüşmeyen yaşam tarzıyla garip ve inanılmaz sempatik. Phoebe ve kendinin tam tersi ikiz kardeşi Ursula küçükken çok kötü koşullarda yetişirler. Phoebe kendi kendine bakmak zorundadır, küçükken okula gitmez, aklınıza gelebilicek herşey başına gelmiştir. Şu anda da mazsözlük yapıp gitar çalarak geçimini sağlar. Eskiden Monica'yla yaşayan Phoebe Monica'nın kuralcılığından ve titizliğinden çok sıkılır ve taşınır. Kendisinin ruhlar alemiyle bir bağ kurduğuna inanır, evrene ve onun dengesine karşı saygısı vardır. Şahsen benim dizide en sevdiğim kadın karakter. Phoebe ve ikiz kardeşinin Lisa Kudrow canlandırıyor.

Joey Tribbiani - Matt LeBlanc


    Joey yıllar önce Monica'nın karşı dairesine taşınmıştır. Chandler'la beraber yaşarlar ve en yakın arkadaşı Chandler Joey'nin herşeyini karşılar çünkü kendisinin bir aktör olarak başarısız bir kariyeri vardır. Joey'nin en başarılı olduğu konu ise kadınlardır. Hayatta tek vazgeçemiyeceği şey olan iki şey de yemek ve kadınlardır. Joey aşağı yukarı herşeyi yer ama asla yemeğini paylaşmaz! Arkadaşlarına karşı daima sadık ve koruyucudur ama bu onlara asılmasına engel olmaz. İtalyan bir ailenin sekiz çocuğundan tek erkek olanı o. Joey'nin daha sonra kendine özel dizisi de çekilmiştir fakat sadece 2 sezon devam etmiştir. 

Ross Geller - David Schwimmer


      Ross dizinin en romantik karakteridir. Liseden beri Rachel'a deli gibi aşıktır ama ona söyleyememiştir. Dinazorlara ilgisiyle arkadaşlarının alay konusu olan Ross aynı zamanda paleontologdur ve bir müzede çalışır. Evlenir ve boşanır bir kaç kere...Artık trajikomik bir hal alır bu. Evlilik, bağlılık, romintik bir yuva aslında tek istediğidir. Bu bakımdan kadınların ideal erkeği sayılabilir aslında. Kendine has bir tatlılığı vardır ama yine de kadınlar konusunda çok başarılı sayılmaz. Üniversitede Chandler'la tanışır ve onunla uzun süre oda arkadaşı olur aynı zamanda en yakın arkadaşıdır. Ross her zaman anne ve babasını gurur kaynağı olur, Monica ve Ross da aslında ideal abi-kardeş ilişkisine sahip sayılabilir, kardeşten öte birbirlerini seven çok yakın arkadaş gibidirler.

Chandler Bing - Matthew Perry


       Chandler hayatı boyunca çok başarılı olamamıştır, üniversitede Ross'la tanışır ve ev arkadaşı olurlar. Mutlu olmadığı bir işte çalışır, kadınlar ondan hoşlanmaz, huzurlu ve sessiz bir hayatı tercih eder. Esprileri onu özel kılar. Neredeyse her konuyla ilgili espri yapmak ister, komik olmak gerçekte kendiyle ilgili sevdiği tek şeydir. Annesi ve babası o küçükken ayrılır. Chandler ne annesiyle ne de babasıyla görüştüğü için tek ailesi arkadaşlarıdır. Joey'nin ev arkadaşıdır ve beraberken çok eğlenirler. Spoiler: Daha sonra Monica'yla yaşadığı aşkla kalpleri çalar <3

   Keşke şimdi tekrar hiç izlememiş gibi izleyebilsem inanın bana çok şanslısınız! Size genelde sorunsuz çalışan yabancı diziler altyazıyla genelde sorunsuz izleyebiliceğiniz bir site de önermek istiyoruum : http://www.dizimag.com/